Madımak Katliamı ve Unutulmaz Acı

“Bıçak kemikte
Duymadıysan duy artık
Behey Allah’ın kulu
Bıçak kemikte
Duy da silkin n’olursun
Bu ne biçim uyku bu
Bıçak kemikte”

Hasan Hüseyin Korkmazgil’in bu dizeleri, hala yürekleri dağlamaya devam ediyor. Sivas’ta yaşanan Madımak Katliamı, unutulmayacak acıların en büyüğü olarak hafızalarda yerini koruyor. 2 Temmuz 1993’te gerçekleşen bu olay, Türkiye’nin siyasi tarihinde kara bir leke olarak kalmaya devam ediyor.

Ateş ve Duman Arasında Issızlık

Issızlıkla çevrili bir ortamda, ‘ateş ve duman’ cehennemi yaşandı. Kalleş bir saldırı sonucu, 33 can yandı. Devletin kör-sağır-dilsiz tavrı, yaraları daha da derinleştirdi. İnsanlar, adalet arayışında 8 saat boyunca devlet erkine ulaşamadı. Günlerden Cuma’dı, fakat Cuma’nın bereketi yoktu o gün.

Madımak Katliamı, yıllardır üzerine örtülen bir yara olarak duruyor. Siyasi erk, katilleri kollamanın ötesine geçerek, adaleti rafa kaldırmış durumda. Toplumsal barışın sağlanması, hala uzak bir hayal gibi duruyor.

Günümüzde Neler Oluyor?

Madımak Katliamı’nın faili meçhul kalmış, azmettirenleri ise hala açığa çıkarılmamış durumda. Katiller, yıllar sonra dahi cezasız kalmış durumda. Bu durum, Alevi toplumunu derinden yaralıyor. Adaletin sağlanmaması, yüreklerdeki Madımak Ateşi’ni daha da harlıyor.

Sivas Madımak Katliamını UnutMADIMAKlımda!
Unutmayacağız… Unutturmayacağız…