T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin’in Tiencin kentinde Şanghay İşbirliği Örgütü 25. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi Genişletilmiş Oturumu’nda yaptığı konuşmada Birleşmiş Milletler’in ciddi bir reforma ihtiyaç duyduğunu savunarak “Bundan 80 yıl önce şartların dikte ettiği mevcut sistemin, değerli dostum Guterres’in tüm gayretlerine rağmen ne Orta Doğu’daki zulümleri bitirmede ne de kural temelli uluslararası düzenin idamesinde bekleneni yapabildiğini söylemek hayli güçtür,” dedi. Erdoğan ayrıca Suriye’nin yeniden inşası konusunda da çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı, “Suriye’de kalıcı bölgesel barış ve istikrar adına tarihi fırsatlar sunan yeni bir dönemin kapıları aralandı. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği korunmak suretiyle ayağa kaldırılması için sağlayacağımız destek bütün bölgemizin yararınadır,” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tiencin kentinde Şanghay İşbirliği Örgütü 25. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi Genişletilmiş Oturumu’nda konuşma yaptı.
BM eleştirisi
Erdoğan, Gazze’deki insanî trajediye işaret ederek “BM kendine yüklenen görevleri yerine getirebilmek için ciddi bir reforma ihtiyaç duyuyor. Bundan 80 yıl önce şartların dikte ettiği mevcut sistemin, değerli dostum Guterres’in tüm gayretlerine rağmen ne Orta Doğu’daki zulümleri bitirmede ne de kural temelli uluslararası düzenin idamesinde bekleneni yapabildiğini söylemek hayli güçtür. Uluslararası toplum, çoğu çocuk, kadın ve yaşlı 63 binden fazla Gazzelinin katledilmesine, masum yavruların açlıktan kırılmasına engel olamıyorsa hepimiz başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmek mecburiyetindeyiz,” ifadelerini kullandı.
“Bu vahşeti 23 aydır durduramamanın hiçbir izahı yoktur”
“Şurası bir gerçek ki bebeklerin, çocukların, yaşlıların açlıktan öldüğü bir vahşeti 23 aydır durduramamanın hiçbir izahı yoktur ve olamaz,” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Gazze başta olmak üzere Filistin halkının yıllardan beri maruz bırakıldığı mezalim karşısında BM’yi küresel adaleti temsil eden bir platform haline getirmenin hepimizin mesuliyeti olduğuna inanıyorum. Gazze’si ve Batı Şeria’sıyla sesini yükselten tüm dostlarıma tüm vicdan sahiplerine buradan teşekkür ediyorum.”
Suriye için çağrı
Suriye’deki durumla ilgili olarak da mesajlar veren Erdoğan, konuşmasının ilgili bölümünde uluslararası sisteme bir çağrıda bulundu.
“Suriye’de kalıcı bölgesel barış ve istikrar adına tarihi fırsatlar sunan yeni bir dönemin kapıları aralandı. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği korunmak suretiyle ayağa kaldırılması için sağlayacağımız destek bütün bölgemizin yararınadır”, diyen Erdoğan Türkiye’nin Suriye’nin güvenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden her türlü girişimin karşısında olmayı sürdüreceğini kaydetti.
Erdoğan’ın konuşmasında Güney Kafkasya’daki son gelişmelerle ilgili Türkiye’nin olumlu tutumunu yineledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
“Öte yandan Güney Kafkasya’da ve Orta Asya’da kalıcı barış, istikrar ve refahın temini için son dönemde atılan adımlar memnuniyet vericidir. Bu adımların beşeri, iktisadi ve ticari münasebetlerin gelişimine, ulaşım ve iletişim hatlarının açılmasına katkı sağlamasını temenni ediyoruz.
Orta Asya’daki kardeş ülkelerimizle ikili ve çok tarafla platformlarda yakın iş birliğimiz ise her geçen gün gelişiyor. TDT bünyesinde attığımız adımlar sadece kardeş ülkelerimiz için değil geniş bölgemizin de istikrarına katkı sağlamaktadır.”
“En Batı’daki Asyalı, en Doğu’daki Avrupalı”
“En Batı’daki Asyalı, en Doğu’daki Avrupalı olarak Asya-Avrupa ve Orta Doğu’nun tam merkezindeki jeostratejik konumumuzla ulaşım ve iletişimin kesintisiz ve güvenli şekilde sürmesine katkı sunmaya devam ediyoruz,” diyen Erdoğan, Türkiye’nin projelerini şöyle sıraladı:
“Bir yandan Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimiyle tarihi İpekyolu’nu canlandırmayı hedeflerken diğer yandan bu girişimi Kuşak ve Yol Girişimi’yle uyumlaştırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kuzey-Güney Doğu istikametinde hayata geçirdiğimi Kalkınma Yolu Projesiyle de geniş bir coğrafyayı birbirine bağlamayı hedefliyoruz.”
Erdoğan, sözlerini “Türkiye’nin vizyonu, diğer ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sorunların diyalog, diplomasi ve iş birliği ruhuyla çözülmesidir. Biz bu bağlamda ekonomik kalkınmayı, ticareti ve toplumların refahını önceleyen bir dünya düzeni hedefliyoruz. Asya’nın kadim hoşgörü iklimini ve sorunlara ortak çözüm bulma geleneğinin günümüzdeki temsilcisi olan Şanghay İşbirliği Teşkilatı ile iş birliğimizi güçlendirmeyi temenni ediyoruz,” ifadeleriyle sonlandırdı.