Özçağdaş: İktidarın orta oyununda rol almayacağız

ANKARA – CHP Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP’nin Gölge Milli Eğitim Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi.

GÖLGE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI NELER YAPTI?

14 aylık çalışma süresi boyunca eğitimin farklı sorunlarına dair 64 basın açıklaması yaptıklarını ve TBMM’ye 26 soru önergesi, 5 kanun teklifi, 6 araştırma önergesi verdiklerini anlatan Özçağdaş, Danıştay’da ve Anayasa Mahkemesi’nde iki dava açtıklarını, üç suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. 25 ilde eğitimin paydaşlarıyla buluşmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Özçağdaş, Eğitim Mitingi, 24 Saat Eğitim Maratonu, Hasanoğlan Eğitim Zirvesi, Eskişehir Yükseköğretim Buluşması, Anıtkabir Yürüyüşü ve Yerel Yönetimler ve Eğitim Çalıştayı olmak üzere 6 büyük etkinlik gerçekleştirdiklerini belirtti.

VELİLER NEDEN ÖZEL OKULA YÖNLENİYOR?

Sunumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özçağdaş, özel okul sistemine ilişkin bir soru üzerine, “Türkiye’deki bir grup veli çocuklarını laik, bilimsel, seküler nitelikli bir eğitim almaları için özel okullara gönderiyor. Kamusal ve parasız bir eğitim olursa, temizliği olursa; güvenliği olursa; bu kadar basit talepleri var ailelerin. Bu yüzden özel okula gönderiyorlar. Biz CHP olarak kamu kaynaklarının tamamını kamusal eğitim hizmetleri için kullanacağız. Özel okulları kapatmak gibi bir politikamız yok, teşvik etmek gibi bir politikamız da yok. Aksine özel okul sistemine bakmamız lazım” dedi.

‘ÇAĞDIŞI BİR EĞİTİM MANİFESTOSU, BİR DAYATMA’

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkındaki soruyu da yanıtlayan Özçağdaş, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli diye bir eğitim modeli yok. Bu çağdışı bir eğitim manifestosu. Kaynağı, yazanları, felsefesi belli değil. Dolayısıyla Türkiye’de bir eğitim modeli de yok. Bu tamamen bakan ve ekibinin Türkiye’ye dayattığı bir şey. Türkiye’nin çağdaş bir eğitim modeline ve programına ihtiyacı var. Biz akademisyenlerle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

DANIŞTAY CHP’NİN AÇTIĞI DAVAYI REDDETTİ

CHP Milletvekili Gizem Özcan da Maarif Modeline ilişkin Danıştay’a açtıkları davanın ‘CHP bu konuda dava açamaz’ gerekçesiyle reddedildiği bilgisini verdi. Sivil toplum kuruluşlarının, bireysel olarak velilerin açtığı davaların ise devam ettiği belirtildi.

‘EĞİTİM DİLİ TÜRKÇE OLMALI’

Özçağdaş, anadilinde eğitim ile ilgili soru üzerine partisinin bu konudaki görüşünü şöyle aktardı: “Şu an itibariyle CHP’nin bu konudaki tavrı net. Türkiye’deki eğitim dilinin Türkçe olması, çocukların anadilinde dil öğrenme eğitim almaları önünde hiçbir engel olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ama eğitim dilinin tek bir dil olması gerektiğini düşünüyoruz.”

ZORUNLU DİN DERSİ: ÖZGÜRLÜKÇÜ, KAPSAYICI BİR YAKLAŞIM ESAS OLMALI

Özçağdaş, zorunlu din dersi ile ilgili de “Din dersi dediğimiz şey İslam‘ın tek bir yorumu, tek bir alanı üzerinden devam ediyor. Dinler tarihinin öğretildiği, etik, ahlak kurallarının öğretildiği, daha kapsayıcı, inanç özgürlüğünü güçlendiren bir yerde olmalı eğitim. Önemli olan dersin olup olmaması değil, önemli olan içeriğinin toplumsal barışa hizmet etmesi, tek tip bir yaklaşımın toplumun tümüne dayatılmadığı özgürlükçü bir yaklaşımın esas olmasıdır” ifadelerini kullandı.

‘CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ KURULLARIMIZLA İŞ BİRLİĞİ HALİNDE ÇALIŞACAKTIR’

Cumhurbaşkanı adayı belirlendikten sonra gölge bakanlığın nasıl bir çalışma yürüteceği sorulan Özçağdaş, “CHP kendi kurumsal kimliği ile çalışmaya devam edecek. Cumhurbaşkanı adayımız belirlendiğinde kuşkusuz adayımız kurullarımızla işbirliği halinde çalışacaktır. Çünkü partimizin adayı olacak. Tüm kurullarımız cumhurbaşkanı adayımız ile birlikte çalışacak” dedi. Cumhurbaşkanı adayının, seçim yaklaştığı zaman diğer toplum kesimlerinin de görüşlerini alacağını kaydeden Özçağdaş, “CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirleme süreci erken seçim talebimizin bir unsuru. İşin program tarafını parti kadroları, ilçelerden ve illerden başlayarak tartışıyor. Dolayısyla önce CHP’nin programı oradan da bir hükümet programı çıkarılacak. Hükümet programı oluşurken cumhurbaşkanı adayı kendi görüşlerini, kendi temaslarının sonuçlarını yansıtacaktır” diye konuştu.

‘BÜYÜK BİR DEVRİMLE MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNİ ATATÜRK TÜRKİYE’SİNİN EĞİTİM SİSTEMİ HALİNE GETİRECEĞİZ’

İktidara geldikten sonra partinin milli eğitime ilişkin ilk icraatının ÇEDES projesinin iptali olacağını belirten Özçağdaş, “Çocuklar okul yanınca seviniyor, okula gitmek istemiyor, öğretmenler açlık sınırının altında yaşıyor. Bu ülke bunlara çözüm üretmiyor. 19 milyon çocuğun en az üçte biri aç gidiyor okula. Dolayısıyla çözeceğimiz bir tane sorun yok. Bir sistem bakışı ve büyük bir devrimle milli eğitim sistemini Atatürk Türkiye’sinin eğitim sistemi haline getireceğiz” dedi.

‘OKULLAR HAPİSHANE; HEPSİNİ YIKMAK ÇOCUKLARIN KEYİF ALDIKLARI YAŞAM MERKEZLERİNE DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORUM’

Çocukların okullara gitmek istemediğinin altını çizen Özçağdaş, “Okulların tamamını yıkmak ve hepsini çocukların gitmekten keyif aldığı yaşam merkezleri haline getirmek istiyorum. Çünkü onlar hapishane. Tek bir metrekare yeşillikleri yok. En azından bundan sonra yapacağımız bütün okulların çatılarını neden yeşil alan yapmıyoruz. Neden okulları spor alanlarıyla, kültür merkezleriyle birlikte tasarlamıyoruz. Çocukların içini bayan, korkunç sıkıntı veren yerler olmaktan çıkarmalıyız okulları” dedi.

‘AK PARTİ’NİN YAPTIĞI ŞEYLERİN TAMAMINI DEĞİŞTİRECEĞİZ’

Özçağdaş, “Kim bakan olursa o arkadaşımız ilk 500 günde ne yapacağını biliyor olacak. Değiştirmemiz gereken çok fazla mevzuat ve yasa var. AK Parti’nin yaptığı şeylerin tamamını değiŞtireceğiz” diye konuştu.

‘BİN 600 VATAN EVLADININ GELECEĞİ İLE OYNADINIZ’

Mülakat mağdurlarının hatırlatıldığı Özçağdaş, “Mülakat sürecinde yaşananlar AK Parti yöneticilerinin dürüstlük ve etik anlayışlarının turnusol kağıtları oldu. Bu utanmaz arkadaşlar Türkiye’nin 1 milyon atanmayan gencinin karşısına çıktılar ‘bize oy verin mülakatı kaldıralım’ dediler. Bir siyasetçinin sözüne güvenmeyeceksek neye güveneceğiz?” İfadelerini kullandı.

Bin 600 kişinin mülakat mağduru olduğunu belirten Özçağdaş, “Bin 600 vatan evladının geleceği ile oynamışsınız. Bu arkadaşlar insani olan her şeyden uzaklaşmış durumda. Ve bunu çözmek çok kolay. Hepsi biliyorlar. Bin 60 ek kadro yaratırlarsa bu bin 600 kişi öğretmen olabiliyor” dedi.

‘YUSUF TEKİN BEKA SORUNUDUR’

Kabine değişikliği iddiaları da sorulan Özçağdaş, “Cumhuriyet düşmanlığı ve Atatürk düşmanlığından hiç vazgeçmediler. Ne gidenden ne gelecek olandan bir umudum yok. Ana hat değişmez, bir takım varyasyonlar olur. Yusuf Tekin milli eğitim için de Türkiye için de beka sorunudur. Değişmesinde fayda olacağını düşünüyorum. Ama bizim gündemimiz şu milli eğitim alanında sorun yaşayan öğretmen, öğrenci veliİ sorunlarını gündeme getirmek, iktidar olduğumuz ilk günde yapacaklarımıza hazır olmak” yanıtını verdi.

‘CHP’NİN DEMOKRATİK ÖZELLİKLERİ MEVCUT İKTİDARIN KABUSU’

Şaibeli kurultay iddiaları da sorulan Özçağdaş, şu yanıtı verdi: ”Biz AK Parti’nin bizi içine çekmeye çalıştığı çukurun içine girmeyeceğiz. Kişisel olarak da şunu söyleyeyim; 32 yıldır bu partinin içindeyim. Çok kurultay gördüm. Kurultayların dinamiklerinin çok içinde olan birisiyim. CHP’nin son kurultayının Türkiye’ye verdiği mesaj şudur: Türkiye’de hala demokratik değişim yaşanabilecek tek parti hala sadece CHP’dir. CHP’nin bu demokratik özellikleri ve değişim potansiyeli mevcut iktidarın kabusudur. Çünkü tek adam yönetimi altında inlemekte olan bir parti vardır. Yanlarındaki parti de uzun yıllardır aynı şekilde devam etmektedir. Yarın bu yönetim yeterli sonuç olmazsa başka bir grup gelir ve devam eder CHP’de. CHP’den çok ses çıkıyor olması bu ülke için hayat unsuru olan tek belirtidir” ifadelerini kullandı.

‘CHP BİTMEDİ, BİTMEZ’

Özçağdaş, şöyle devam etti: “Atatürk’ün iki büyük eserinden birisi Türkiye Cumhuriyeti, birisi CHP’dir. Cumhuriyeti kurmuş birisi ‘Benim en büyük eserim cumhuriyettir’ diyebilirdi. Demek ki öngörmüş. Kurduğu cumhuriyetin bir gün AK Parti gibi, ondan önceki bazı sağ iktidarlar gibi kendi kuruluş yolundan satabileceğini görmüş; Bu kuruluş ilkeleri için mücadele etmesi gereken bir örgüt kurulması gerektiğine karar vermiş. Biz Kuva-i Milliyecilerin partisiyiz. 100 yıldır bu arkadaşlarla kavgamız sürüyor. Kurtuluş savaşında da sürdü, isyanları yapanların neler yapmak istedikleri de ortadaydı, darbe yapanlar CHP’yi kapattı. Ama CHP bitmedi. CHP bitmez. CHP Atatürk ve arkadaşlarının cumhuriyet aydınlanması partisidir. AK Parti’nin bizi çekmeye çalıştığı yere gitmeyiz.”

‘BU ORTA OYUNUNDA ROL ALMAYACAĞIZ’

Türkiye’nin bir numaralı gündeminin çocuklarına bir yumurta verip okula göndermeyen aileler, emekliler, asgari ücretliler, işsizler olduğunu belirten Özçağdaş, ”Tüm bunları kapatmaya çalışan bir Hacivat Karagöz iktidarı var, biz onların orta oyununda rol almayacağız. Türkiye Erdoğan- Bahçeli ikilisinin bu ülkeye verdiği zararlarla bu iktidar gittikten sonra hukuk yoluyla savaşıyor olacak” dedi.